Kızamık, bir virüsün etken olduğu, oldukça bulaşıcı, özellikle çocuklar için ölümcül seyredebilen, aşı ile korunulabilen bir hastalıktır.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ulusal aşılama çalışmaları sayesinde kızamık olgu sayısı ve mortalite oranları son yirmi yılda giderek azalmıştır; 2002 yılından sonra kızamık hastalığına bağlı mortalite bildirilmemiştir. Bu gelişmeler sonucunda, Temmuz 2006’dan itibaren ilk kızamık aşı dozunun uygulanma yaşı 12nci aya yükseltilmiştir. Hem 12nci ay hem de ilköğretim birinci sınıf dozlu Kızamık Kızamıkçık ve Kabakulak (KKK) aşısı uygulanmaya başlanmıştır.

Kızamık aşılama oranlarının yükselmesine karşın son yıllarda, Avrupa’daki benzer olarak ülkemizde de kızamık olgularında artış gözlenmektedir. Kızamık olgularındaki artışın derecesi ve olgu sayısı konusunda resmi bir açıklama henüz bulunmamaktadır.

Diğer yandan, T.C. Sağlık Bakanlığı Kızamık Danışma Kurulu, son dönemde görülen kızamık olgularını ve illerdeki halk sağlığı kurumlarından gelen bilgileri değerlendirmiş, yürütülen ulusal aşı programına ek olarak olgu görülme durumu 9-12 ay arası ve 10 yaş üzeri doz fazla Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak (KKK) aşısının yapılmasına karar vermiştir. Kızamık olgularının kümelenme gösterdiği illerde 6-9 ay arası bebeklere bir doz kızamık aşısının yapılması kararı alınmış ve bu doğrultuda tebliğler yapılmıştır. Tebliğ doğrultusunda aşılanmış olan çocuklar, 12nci aylarını tamamladıklarında ikinci doz alınmaksızın KKK aşı dozunun yeniden yapılması (bir önceki kızamık aşısı dozundan en az bir ay sonra) gerekmektedir. Ayrıca, 1-4 yaş arasındaki çocukların kızamık kontrol edilmesi ve KKK dozu yapılmamış olanların aşılanması gerekmektedir. İlkokul 1. Sınıf aşılamaları hızla bitirilecek ve ek olarak Ana sınıfı öğrencileri de aşılanacaktır.

Ulusal Kızamık Danışma Kurulu’nda ve illerdeki halk sağlığı kurumlarının danışma kurulunda, Sosyal Pediatri Derneği üyeleri de yer almaktadır. Alınan bu kararların uygulanması başta çocuklar olmak üzere tüm toplumun sağlığı açısından önemlidir.

Dernek olarak, konu ile ilgili saptamalarımız ve önerilerimiz aşağıdaki gibidir:

  • Ülkemizde kızamık olgularında görülen artışın nedenlerinin araştırılması ve aşılama alanındaki aksaklıkların giderilmesi konusunda hepimize görevler düşmektedir.
  • Tüm dökümünü tutulduğu hastalığı olan şüpheli kızamık olguları bildirilmeli ve bu olguların aşılanması için gerekli incelemeler yapılmalıdır.
  • Özellikle sahada, aile hekimlerinin ve hemşirelerin konu ile ilgili eğitimleri yapılmalı ve aile sağlığı merkezleri kendilerine bağlı olan, yukarıda belirtilen riskli çocukları ve erişkinleri aşıya davet etmeli, aşısı eksik olanların aşıları tamamlanmalıdır.
  • Herhangi bir Aile Sağlığı Merkezine kayıtlı olmayan, iller arası göç eden ve bulunduğu bölgelerde kalabalık aileler halinde yaşayan göçmenler belirlenmeli ve gerekli, sağlık hizmetlerini almaları sağlanmalıdır.
  • Ayrıca, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel kliniklerde çalışan hekimler de konuyla ilgili bilgilendirilmeli, ve gerekenlerin aşılanmaları sağlanmalıdır.
  • Diğer yandan, pertonsit sistemin içinde hekimlerle yoğun bir iş yükü altında olan sistemde, tüm bildirimi zorunlu hastalıklar için olduğu gibi kızamık konusunda da bilgilendirme ve şikayet yapılması güçleşmektedir. Bu konuda sistemin güçlendirilmesi ve etkin kılınması açısından önerilen sistem açısından çok önemlidir.
  • T.C. Sağlık Bakanlığı’nın daha önceki salgınlarda olduğu gibi mekanizmaları etkinleştirmesi büyük bir güven unsuru olacaktır.
  • Zaman geçirmeden, ivedilikle sorunların kaynağına yönelik bilimsel temelli çalışmalar yapılmalıdır.

Sosyal Pediatri Derneği olarak, yukarıda belirtilen öneriler doğrultusunda aşıları KKK aşısı çocuklarına uygulamaya, çocuk sağlığı alanında çalışan sağlık personelini de bu açıdan duyarlı olmaya davet ediyoruz.