Çocukluk Çağında Aşı ile Korunulabilir Hastalıklar ve Aşı Uygulamalar Konusunda Ailelere Bilgiler
Aşılar, hastalığa yakalanmayı engelleyecek direncin vücutta oluşumunu sağlar. Böylece vücut aşının yapıldığı bulaşıcı hastalığa karşı kendi savunma sistemini geliştirir. Aşılar uzun bilimsel araştırmalar sonucunda hazırlanmaktadır. Dünyada güvenilir ve etkin olduğu gösterilen çok sayıda aşı çocuklara uygulanmakta ve çocuklar birçok hastalıktan korunmaktadır. Aşı uygulamalarının dünyada her yıl yaklaşık altı milyon insanın ölümünü engellediği bildirilmektedir. Türkiye için hesaplanan sayı yaklaşık 13.000’dir. Türkiye’de etkin ve sürekli aşı uygulamaları, 1930 yılında çiçek aşısı uygulamasını zorunlu kılan yasa ile başlamıştır. Günümüzde T. C. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan ‘Genişletilmiş Bağışıklama Programı’ ile çocukluk çağında ağır hastalığa ve ölüme yol açabilen ‘aşı ile korunabilir’ hastalıklar azaltılmış, kontrol altına alınmıştır. Aşı uygulamaları sayesinde çiçek hastalığı hiç görülmemektedir. Aynı zamanda çocuk felci ortadan kaldırılmış ve yenidoğanlarda tetanos (kazıklı humma) hastalığı etkisiz hale getirilmiştir.
Bu yazıda Sosyal Pediatri Derneği olarak aileleri bilgilendirmek için aşı ile korunulabilir hastalıklar ve aşı uygulamaları konusundaki temel güncel bilgilerin aktarılması amaçlanmıştır.
Boğmaca hastalığı
Bulaşıcılığı yüksek bir solunum yolu hastalığıdır ve ciddi salgınlara yol açabilir. Kalıcı beyin yıkımı, havale, zatürre gibi ağır durumlara yol açabilir; ölüm oranı yüksektir. Hastalık özellikle küçük bebeklerde ağır seyreder, bu nedenle çocukların mümkün olan en erken dönemde aşılanmaları önemlidir. Dünyadaki tüm ülkelerde boğmaca aşısı bebek 2 aylık olduktan sonra belirli aralıklarla uygulanmaktadır. Aşı okul çocuklarına ve yenidoğan bebeğin yakın çevresindeki erişkinlere de yapılmaktadır. Aşı boğmaca etkeninin bazı kısımlarını içerir ve enjeksiyon biçiminde uygulanır. Aşıdan sonra, aşı yapılan bölgede şişlik ve kızarıklık olabilir. Aşıdan sonra seyrek olarak 1-2 gün süren ateş ve huzursuzluk görülebilir. Bu durumlar geçicidir ve 2-3 günde düzelir.
Difteri (kuşpalazı) hastalığı
Her yaşta görülebilen ve kalp hastalığı, solunum zorluğu, felç gibi ağır durumlara yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. Difteri aşısı tüm ülkelerde bebek iki aylık olduktan sonra belirli aralarla uygulanmaktadır. Aşı canlı etken içermemektedir. Aşının tam etkili olabilmesi için en az beş doz yapılması gerekmektedir. Hayat boyu korunma için aşının belirli aralarla tekrarı gerekmektedir.
Tetanos (kazıklı humma) hastalığı
Çene, boyun, kol, bacak ya da midede kas kramplarına ve baş ağrısına yol açan ölümcül bir hastalıktır. Her yaşta görülebilir. Tetanosa neden olan bakteri vücuda göbek kordonunun steril olmayan aletlerle kesilmesi, toprakla kirlenmiş açık yaralar yoluyla girer. Günümüzde tetanos aşısı bebek iki aylık olduktan sonra belirli aralarla enjeksiyon biçiminde uygulanmaktadır. Tüm ülkelerin ulusal aşı programlarında bu aşı bulunmaktadır.
Çocuk felci (poliomyelit) hastalığı
Çok eski tarihlerden beri var olan, virusun yol açtığı bulaşıcı bir hastalıktır. Çocuklarda felçlere, sonuçta önemli sakatlıklara neden olmaktadır. Bu hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik yoğun aşı uygulamaları sonucunda ülkemizde en son çocuk felci olgusu 1998 yılında görülmüştür. Çocuk felci aşısı bebek 6-8 haftalık olduğunda uygulanmaya başlanmaktadır. Tam bağışıklık sağlanması için aşının birkaç doz yapılması gerekmektedir. Dünyadaki tüm ülkelerde ulusal programda çocuklara uygulanmaktadır. Aşı enjeksiyon yolu ile ya da ağızdan uygulanmaktadır.
Hemophilus İnfluenza tip b (Hib) hastalıkları
Hib menenjite ve zatürreye neden olan bir bakteridir. Aşı bakterinin bazı bölümlerini içerir. Aşısı bebek iki aylık olduktan sonra enjeksiyon biçiminde uygulanır. Birçok ülkenin ulusal aşı programında beş yaşından küçüklere uygulanmaktadır.
Ülkemizde yukarıdaki beş hastalığa karşı (Difteri, tetanos, boğmaca, poliomyelit, Hib) tek bir enjeksiyon biçiminde olan beşli aşı ilk iki yaşta uygulanmaktadır. Ayrıca difteri ve tetanos aşılarının bir arada olduğu ikili; difteri, tetanos, boğmaca ve inaktif çocuk felci aşısının birlikte olduğu dörtlü ve erişkin tipi difteri-boğmaca aşılarını içeren karma aşılar da vardır. Üç doz aşıdan sonra difteriye karşı % 90, boğmacaya karşı % 85, tetanosa karşı % 95 poliomiyelite karşı %95, Hib hastalıklarına karşı % 95 oranında koruyuculuk sağlanır.
Kızamık hastalığı
Yüksek ateş, soğuk algınlığı belirtileri, döküntüler, bazı olgularda, zatürre, beyin iltihabı, SSPE (Subakut sklerozan panensefalit) gibi ciddi etkileri olan, vücut direncini çok azaltarak başka hastalıklara da yol açan bir hastalıktır. Korunma aşıyla olur; ancak aşının koruyuculuk oranı yapıldığı yaşa göre değişir. Örneğin altıncı ayda yapılan aşının, anneden geçen antikorlar nedeniyle koruyuculuğu oldukça azdır. Dokuzuncu ayda koruyuculuk % 85-90 oranındadır. Kızamığın yaygın olduğu ülkelerde aşının 9.ayda yapılması önerilir. Aşı 12. aydan önce yapıldıysa en az iki kez daha tekrar edilmesi gerekir. On iki aylıkken aşının yapıldığı çocukların % 95’inde, 15 aylıkken yapılanların % 98’inde koruyucu düzeyde antikor üretimi (vücut savunmasında rol oynayan bir cins protein) yanıtı ortaya çıkar. Hastalık geçirme riski nedeni ile aşının geç yaşlarda yapılması (geciktirilmesi) önerilmez. Kızamık aşısı tek başına ya da kızamıkçık ve kabakulak aşıları ile bir arada üçlü aşı olarak bulunur. Ülkemizde bu aşı çocuk oniki aylık iken ve ilkokul 1. sınıfta uygulanmaktadır. Kızamık hastalığının artış gösterdiği durumlarda aşı dokuzuncu ayda da uygulanabilir. Aşı tüm dünyada çocuklara uzun yıllardır uygulanmaktadır.
Kızamıkçık hastalığı
Çocuk yaşlarda hafif belirtilerle seyreden, bazen de eklem ağrısına, kan bozukluklarına neden olabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Annenin gebelikte bu hastalığa yakalanması bebeğe zarar verebilir. Aşısı birçok ülkede çocuklara ya da ergenlere uygulanmaktadır.
Kabakulak hastalığı
Genelde hafif seyirli bir hastalıktır. Nadir de olsa çocuklarda beyin zarı iltihabına yol açabilir. Ayrıca, sağırlığa, düşüğe, üreme organlarının ve pankreasın iltihabına da neden olabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Aşısı 12. aydan sonra uygulanmaktadır.
Hepatit B hastalığı
Hepatit B hastalığı sarılık, kanser gibi ağır karaciğer rahatsızlıklarına neden olabilen önemli bir sağlık sorunudur. Hastalık taşıyıcı anneden doğum sırasında ya da daha sonra hepatit B taşıyıcısı hastalardan kan ve cinsel yol ile bulaşabilir. Bu hastalıktan koruyan aşı doğumda, 1. ayda ve 6. ayda olmak üzere toplam 3 doz yapılmaktadır. Doğumda yapılmadığı durumlarda birinci ayda ya da daha sonra uygulanabilir. Üçüncü doz aşı en erken 6. ayda yapılabilir. Verem (Tüberküloz) hastalığı
Verem hastalığı günümüzde halen önemini koruyan ciddi ölüm oranlarının görüldüğü bulaşıcı bir hastalıktır. Akciğer, bademcikler, barsak, eklem, deri; hastalık ilerlediğinde beyin ve beyin zarları, kemik, böbrek ve üreme organları gibi pek çok dokuda iltihap yapabilir. Hastalık ev içinde genellikle verem hastası olan bir kişiden çocuklara geçer. Verem menenjiti (beyin zarı iltihabı) küçük çocuklarda daha sık görülmektedir. Verem aşısı (BCG aşısı) özellikle hastalığın yaygın şekline karşı koruyucudur. Aşı bebek 2-3 aylık olunca yapılır. Çocuklarımızı bu hastalığa karşı küçük yaşta aşı ile korunmak önemlidir.
Hepatit A hastalığı
Bulaşıcı sarılık olarak bilinen Hepatit A çocuklarda erişkinlere göre daha hafif seyreder ancak hangi çocuklarda ağır seyredeceğini öngörmek zordur. 10 yaşından sonra hastalığın ağır (ağır karaciğer hastalığı) geçirilme olasılığı artar. Hepatit A aşısı canlı etken yerine virüsün bazı kısımlarını içerir. Ulusal aşı programımıza eklenen bu aşı, 18.aylık bebeklere yapılmakta, en az altı ay sonra tekrarlanmaktadır.
Rotavirüs hastalığı
Rotavirüs tüm ülkelerde beş yaşından küçük çocuklarda görülen ağr ishalin en önemli nedenidir. Rotavirüs aşısı ishalin ağır geçirilmesini engellemektedir. Aşı bebek altı haftalık olduktan sonra en az bir ay ara ile iki ya da üç doz, ağız yolu ile uygulanmaktadır. Aşı canlı ancak hastalık yapıcı özelliği azaltılmış virüs içermektedir. Bebek 14 haftalık olmadan aşıya başlanmalı ve aşılama 34 haftadan önce tamamlanmış olmalıdır. Aşıdan sonra hafif ishal ve ateş görülebilir. Birçok ülkede ulusal programda yer almaktadır.
Pnömokok hastalıkları
Çok sayıda tipleri olan pnömokok bakterisi, zatürre, menenjit ve orta kulak iltihabı gibi bir çok farklı hastalığa yol açabilir. En sık hastalık nedeni olan 13 tip pnömokok bakterisi tipine karşı geliştirilen aşı, 2. aydan itibaren 3 ya da 4 doz şeklinde kas içine uygulanır. Aşılamaya bir yaşından sonra başlanmışsa iki doz, iki yaşından sonra tek doz uygulama yeterlidir. Aşıdan sonra, aşı yapılan bölgede şişlik, kızarıklık ve 1-2 gün süren ateş ve huzursuzluk görülebilir. Ulusal programda ilk beş yaştaki çocuklara uygulanmaktadır. Bu programın dışında dalağı çıkarılmış, orak hücreli anemi tanısı almış ya da bağışıklık yetmezliği olan, tekrarlayan hava yolu hastalığı (astım vb) bulunan aşılanmamış bireylere de her yaşta uygulanmaktadır.
Suçiçeği hastalığı
İnsanda hastalık yapan uçuk virüslerinden biri olan virusun birincil enfeksiyonudur. Bu hastalığı geçiren bireylerde daha sonra zona gelişebilir. Suçiçeği; genellikle kaşıntılı döküntülerle giden hafif seyirli bir hastalıktır. Ancak hangi çocukta su çiçeğinin ağır geçirileceğini öngörmek mümkün değildir ve 10 yaşından sonra ağır geçirilme riski artar. Hastalık nadiren zatürre, beyin ve beyincik iltihabı gibi ek hastalıklara yol açabilir. Küçük çocuklarda deri bakımı temiz yapılmazsa ağır enfeksiyonlar gelişebilir. Aşı 1 yaşından sonra uygulanır. Tam koruyucu olması için 4-6 yaşlarında tekrar uygulanmalıdır. Aşının içinde canlı virus zayıflatılmış bir şekilde bulunur. Aşıdan 9-20 gün sonra hafif ateş ve döküntü olabilir. Hastalıktan %95 oranında korur. Ulusal programda 12.ayına gelen çocuklara uygulanmaktadır.
Grip (İnfluenza) hastalığı
Grip, influenza virüslerinin yol açtığı, akut ve ateşli bir hastalıktır. Her kış değişen şiddette salgınlara neden olmaktadır. Gripten sonra ağır bakteriyel hastalıklar kolayca gelişebilir. Bu durum astım, doğumsal kalp hastalığı gibi süreğen sağlık sorunu olanlarda daha sıktır. Aşılama %50-70 oranlarında koruyuculuk sağlar. Enjeksiyon şeklinde uygulanan aşı canlı olmayan influenza A ve B virüslerini içerir. En uygun aşı zamanı Ekim ve Kasım aylarıdır. Bu aylar içinde aşılamasını yaptırmayan riskli kişilere daha sonra da aşı uygulanabilir. Altı aylıktan büyük bebeklere uygulanabilir. Anne karnında bebeği, loğusa döneminde anne ve bebeği koruyabilmek için anne adaylarının gebelikten önce grip aşısı ile aşılanması önerilir. Gebeliğin son üç ayında uygulanabilir. Gelişmiş ülkelerde bebeğe bakan bireylere de uygulanması tavsiye edilmektedir. Grip aşısının, yumurtaya karşı ağır alerjik tepki gösteren bireylere uygulanması sakıncalıdır.
İnsan Papilloma Virus hastalıkları
Dünyada en yaygın cinsel yolla geçen hastalıklardan biri Human Papilloma virus enfeksiyonlarıdır. Human Papilloma virus rahim ağzı (serviks) kanseri ve genital siğillerin en önemli nedenidir. Hastalık kadınlarda görüldüğü için aşı öncelikli olarak kız çocuklarına uygulanmaktadır, İlk cinsel ilişkiden önce uygulandığında koruyuculuğu daha yüksektir. Aşı 9 yaşından sonra kullanabilir. Aşı 0,1.-2. ve 6. ay olmak üzere toplam 3 doz kas içine uygulanmaktadır. Aşılama sonrası aşı yapılan yerde ağrı, şişlik, kızarıklık yanı sıra ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi hafif yan etkileri olabilir. Aşı birçok ülkenin ulusal programında bulunmaktadır.
Meningokok hastalıkları
Meningokoklar (N. Menengitidis) Türkiye’de dahil olmak üzere pek çok ülkede çocuklarda menenjitin en sık görülen nedenlerindendir. Meningokok menenjitinden ölüm oranı %10’dur. Olguların %11-19’u ciddi iz bırakarak (sağırlık, havale, zihinsel gerilik) iyileşir. Yakın tarihte Türkiye’de, konjuge meningokok aşısı olarak bilinen aşılar çocuklar için kullanıma sunulmuştur. Aşı şeması kullanılacak aşıya göre değişmektedir. Her iki aşı da kas içine uygulanır, aşı sonrasında yapılan yerde kızarıklık ve şişlik gibi hafif yan etkiler olabilir. Bazı ülkelerde aşı ulusal programda yer almaya başlamıştır.