Başta cinsel istismar olmak üzere şiddetin bütün şekilleri çocukların hem bu günkü sağlığını ve esenliğini hem de gelecek yaşamlarını en kötü şekilde etkiler. Çocuklarını tahrip eden bir milletin geleceği yoktur. Önceliğimiz çocukların şiddetten korunmasıdır. Bu amaçla yapılması gerekenler çocuğun yaşam alanlarını güvenli hale getirmek, şiddet için olası riskleri ortadan kaldırmak, toplumun şiddet konusundaki duyarlılığını artırmaktır. Bu önlemlerin yanı sıra çocuğun kendini koruma becerisini geliştirmeye yönelik çalışmalar da yapılmalıdır.

Çocuğun her türlü şiddetten korunması ve sağlıklı bir yaşam sürmesi ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşmesi ile teminat altına alınmıştır. Bu amaçla gereken tüm önlemlerin eksiksiz şekilde alınması annebabasının, bakmakla yükümlü olan kişilerin, kurumların ve devletin sorumluluğundadır.

Ailenin ya da çocuğun yakın çevresindeki yetersizlikler ve olumsuzluklar söz konusu olduğunda çocuğun korunması öncelikli olarak devletin görevidir. Çocukla ilişkili hizmet üreten tüm kurumlar, her biri kendi hizmet alanına özgü önlemler alarak şiddetin ortadan kaldırılması ve çocuğun şiddetten uzak tutulması için gereken her türlü çabayı göstermekle yükümlüdür.

Çocukların şiddetten korunamadığı durumlarda öncelikli amaç çocuğun yaşadığı olumsuzluklardan en hızlı şekilde uzaklaştırılması ve şiddetin etkisini en az zararla atlatacak şekilde yardım ve destek sağlanmasıdır. Tüm tanı, bildirim ve adli süreçler de dahil olmak üzere korunma, barınma, danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri çocuğun yararına olacak şekilde düzenlenmeli ve geliştirilmelidir. Bu alanda da devletin sorumluluğu ön plandadır. Devlet verilmesi gereken tüm hizmetlerin, alınması gereken tüm tedbirlerin birincil muhatabıdır.

Öncelik her zaman çocuk ve çocuğun üstün yararı olmalıdır.