"Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı ve her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır."
- Mustafa Kemal ATATÜRK

Türkiye'de Prelakteal Beslenmenin Eğilimleri ve Belirleyicileri: 2003-2018 Nüfus ve Sağlık Araştırmalarının Analizi

Yalçın SS, Çaylan N, Yalçın S, Eryurt MA. Trends and determinants of prelacteal feeding in Turkey: analysis of 2003-2018 demographic and health surveys [published online ahead of print, 2020 Aug 5]. Public Health Nutr. 2020;1-14. doi:10.1017/S1368980020002037

Türkiye'de Prelakteal Beslenmenin Eğilimleri ve Belirleyicileri: 2003-2018 Nüfus ve Sağlık Araştırmalarının Analizi

Prelakteal beslenme (PLB), doğumdan sonraki ilk üç gün içinde laktasyon başlamadan ya da emzirme yerleşmeden önce yeni doğanlara anne sütü dışında herhangi bir sıvı ya da besin (şekerli su, bal, çay, anne sütü dışındaki süt, bebek maması, sade su) verilmesi olarak tanımlanmaktadır. PLB oranı, erken emzirme desteğiyle ilişkili sorunları gösterdiği için bebek dostu uygulamaları izlemek açısından önemli bir göstergedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de 2003-2018 yılları arasında 24 aydan küçük bebeklerde PLB verme eğilimlerini ve  ilişkili durumları incelemektir.

Bu çalışmada 2003, 2008, 2013 ve 2018 yıllarına ait Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmalarının verileri ayrı ve birleştirilmiş veri tabanı kullanılarak karmaşık örnek çoklu lojistik regresyon analiz yöntemi ile ikincil olarak analiz edildi.

Çalışmaya 4942 anne bebek çifti dahil edildi. Bebeklerin yarısından biraz fazlası erkekti (%50,5). Toplam PLB verme sıklığı %35,5 idi ve sıklık 2008'de %29,3 ile 2018'de % 41,4 arasında değişmekteydi. Bebeklere verilen en yaygın PLB türleri bebek maması (%61,1), şekerli su/glikoz (%24,9), sade su (%9,3) ve anne sütü dışındaki süt (%5,9) idi. Bebek maması verme oranının 2003'te %32,0'den 2018'de %92,1'e yükseldiği (2,9 kat artış); şekerli su/glikoz oranının ise 2003’te %51,5’ten 2018'de %3,5'e düştüğü (14,7 kat azalma) saptandı. Doğumdan sonra emzirmeye başlama zamanına göre, yıllar içinde PLB verme oranındaki en önemli mutlak değişimin ilk bir saat içinde olduğu (%10,9 artış) saptandı. PLB verme riski, sezaryen ile doğum yapanlarda vajinal doğuma göre 1,51 kat (% 95 GA: 1,28-1,78) daha yüksekti. Emzirmenin başlatılmasındaki gecikme, ilk saatte başlananlarla kıyaslandığında anlamlı derecede daha yüksek PLB verme riski ile ilişkiliydi [1- <2 saat: AOR = 1,29 (% 95 CI: 1,04-1,61); 2-23 saat: AOR = 1,73 (% 95 CI: 1,42-2,11); ≥24 saat: AOR = 11,37 (% 95 CI: 8,81-14,69)].

Çıkarımlar

Türkiye'de uygun olmayan emzirme uygulamalarını azaltmak için PLB verme oranlarını düşürmeyi hedefleyen müdahaleler hayati önem taşımaktadır. Tüm anne ve ailelere doğum öncesi izlemlerde emzirme ve doğum şekli konularında danışmanlık verilmeli, doğum sonrası emzirme desteği ve sosyal destek sağlanmalıdır.